by N. Koca bir yaz geçti bitti. Özellikle bütün Ağustosu Ankara’da geçiren weirdo ’lardan biri olarak arada pek çok şey okudum; ama bitirdiğim kitapları yazmaya üşeniyorum. Bu yazıyı kaleme aldığım şu zaman diliminde okuduğum kitaplardan bahsedeyim size: “Adalet Yoksa Gelecek de Yok”, Berat Günçıkan, İş Bankası Yayınları : Yakın veya uzak fark etmez, tarih okumaktan keyif almıyorum. Ancak bu kitap Türkiye’nin yakın tarihini Aysel Çelikel’in yaşam hikayesi bağlamında anlatıyor. Gerçekten nehir sohbetlerinin akıp gittiğini hissediyorsunuz. Kişisel tarihin ülke tarihiyle şekillenip yol alması ister istemez coğrafyanın kaderselliğini de düşündürüyor. “Çirkinliğin Kültürel Tarihi”, Gretchen E. Henderson, Sel Yayınları : Kitabı özetleyen cümle bence şu: “Çirkinlik ilişkiseldir”. Tarih boyunca bu ilişkinin çeşitli kültürlerde hangi bağlamlarda kurulduğunu öğrenmek isteyenler için güzel bir okuma olabilir. “Japon Masalları”, Yei T. Ozaki, Çev. Servin Sarıyer, Kar...
EA, 28 yaşında ofis hayatından ve Ankara’dan bıkmış bir Ankaralı. Bu yaz her ikisinden de çok uzaklara Ekvador ve Peru’ya gitti bir aylığına ve tek başına. Başka Güney Amerika ülkelerine gitme hayaliyle geri döndü. Seyahatinin sırlarını sorduk. Tatil için neden Güney Amerika’yı ve özellikle bu iki ülkeyi seçtin? Seni çeken neydi? Sanırım ilk olarak uzak diyarlara gitme konusunda karar kıldım. Ee başka zaman böyle uzun vakit bulamayabilirdim. Güney Amerika ise tabi ki hep gitmek istediğim bir kıtaydı. İnsanları, kültürü, doğası her şeyiyle egzotikti benim için. Yani yeterince vaktim ve param olunca ilk seçeneğim burası oldu. Ayrıca artık kendimi çok güvende hissettiğim Batılı ülkelere gitmek istemiyordum. Ekvador ve Peru’ya gelince, ikisi de mükemmel ülkeler. Tabi bir sürü sebep var ama başlıca olanları sayarsam, yine muhteşem doğa (dağlar, deniz, Amazon vs.) ve Güney Amerika’nın yerel (indigenous) halkının halen en çok yaşadığı üç ülkeden ikisi olması. Bir de Bolivya var, h...